Cum. Kas 7th, 2025
halsizlik neden olur nasıl geçer


Hepimiz kendimizi zaman zaman yorgun hissederiz hu normal bir şeydir. Ancak bu halsizlik 3 ile 5 günü geçiyorsa
ve artıyorsa veya sürekli bir hale gelmişse yolunda gitmeyen şeyler var demektir.
Halsizlik hepimizin zaman zaman yaşadığı geçici bir durumdur. Çoğu zaman yorgunluk, uykusuzluk, seyahatler,
mevsim değişiklikleri, gribal enfeksiyonlar geçici halsizliklere neden olabilirler. Halsizliğin sürekli hale gelmesi
durumunda ise kronik halsizlikten bahsedilir.

Kronik halsizliğin bir çok nedeni var

  • Aşırı yorgunluk
  • Hareketsizlik
  • Uykusuzluk
  • Zayıflama diyetleri
  • Obezite
  • Kronik stres ve depresyon
  • Antidepresan ilaç kullanımı
  • Alkol
  • Kolesterol düşürücü statin ilaçlar
  • Sağlıksız beslenme
  • Vitamin yetersizlikleri
  • Anemi (kansızlık)
  • Tiroit Hastalıkları
  • Bağışıklık sistemi hastalıkları
  • İnsülin direnci ve şeker hatalığı
  • Kronik enfeksiyonlar
  • Kalp yetmezliği
  • Kronik akciğer hastalıkları
  • Kronik karaciğer hastalıkları
  • Kronik böbrek hastalıkları
  • Kanser


Görüldüğü üzere halsizlik çok basit önlemlerle halledilecek bir durum olduğu gibi bazı zaman çok tehlikeli
hastalıkların da bir göstergesi olabilir.


Halsizlik Nedenleri


Uyku Yetersizliği : Uyku sağlığımızın en önemli parçası. Uyku sadece bedenimizi ve beynimizi dinlendirdiğimiz bir
süreç değil aynı zamanda hafızanın oluşturulduğu, beynin tamir sürecine girdiği çok önemli bir biyokimyasal
süreç. Yetersiz ve kalitesiz bir uyku genel sağlığımızı ve enerji düzeyimizi doğrudan etkileyen bir faktördür.


Anemi (Kansızlık): Anemi yani kansızlık hücrelerimize oksijen taşıyan alyuvarların yetersizliğini ifade eder.
Hücrelerimiz yeteri kadar oksijen almadığı zaman metabolizmaları bozulur enerji üretme kabiliyetleri azalır ve
halsizliğe neden olur. Günümüzde en sık görülen anemi nedeni; demir eksikliği ve B12 vitamini eksikliğine bağlı
anemidir. Neyse ki bunlar çok çabuk tedavi edilebilen durumlar.


İnsülin Direnci ve Şeker Hastalığı


Metabolizma dediğimiz zaman bedenimizin ve organlarımızın bir bütün olarak çalışmasını ifade eder. Bedenimiz
trilyonlarca hücreden oluşmaktadır. Bu hücrelerinde en önemli yakıtı glikozdur. Glikozun hücreler tarafından
enerji olarak kullanılabilmesi için insülin hormonuna ihtiyaç vardır. İnsülin direnci ve şeker hastalığında
hücrelerimizin insüline olan hassasiyetleri azalmıştır. İnsülinde görevini yeterince yapamadığından
hücrelerimizin glikozu alma ve kullanma yeteneği bozulur. Bunu şöyle bir örnekle anlatmaya çalışalım; bir araba
düşünün, bu arabaya benzin koyuyorsunuz motoru sağlam, benzin kaliteli ancak benzini motora götüren
birtakım borularda tıkanmalar var ve aksaklıklar var dolayısıyla benzin yeterli ve verimli bir şekilde motora
ulaşamadığından o motor yeterince güç üretemez ve araba gidemez. İşte hücrelerimizin glikozu yeterince
kullanamaması da metabolizmanın yavaşlamasına, enerji düzeyinin azalmasına neden oluyor.


Kronik Stres ve Depresyon

Psikolojik durumumuz genel sağlığımız ve metabolizmamız ile yakından ilişkilidir. Modern hayat hepimiz için çok
stresli, günlük koşuşturma trafik-iş sorunları, ekonomik kaygılar, aile içinde sorunlar hepimizin daha stresli hale
getirmektedir. Kronik stres ve depresyon durumunda böbrek üstü bezlerimizden bir stres hormonu olan kortizol
salgılanır. Kortizol hormonunun kanda sürekli olarak yüksek düzeyde bulunması da metabolizmamızı alt üst
eder. Kötü psikolojinin verdiği isteksizlikte cabası.


Hareketsizlik

İnsanoğlu hareket halinde olmak üzere tasarlanmıştır. Yapılan bilimsel çalışmalar son yüzyıl içinde hareket
düzeğimizin %60 oranında azaldığını göstermektedir. Bu arada yine bilimsel çalışmalar hareketsiz bir yaşam
tarzının günde bir paket sigara içmekle eşdeğer olduğunu ve kalp-damar hastalıkları ve kanserleri için çok
önemli bir risk faktörü olduğunu göstermektedir. Düzenli hareket metabolizmamızı canlı tutan en önemli
faktördür ve bu doğrudan sağlığımızı etkiler eskilerin dediğin gibi “işleyen demir ışıldar” . Hareketsiz bir yaşam
tarzı metabolizmamızın yavaşlamasına ve hantallaşmamıza neden oluyor.


Tiroit Hastalıkları

Tiroit hormonları metabolizmamız açısından son derece önemli bir hormon grubudur. Bu hormonlar doğrudan
enerji metabolizmamızı kontrol eder. Son yıllarda çok sık karşılaşmaya başladığımız bir durum tiroid hormonu
yetersizliği yani Hipotiroidi dir. Özellikle kadınlarda görülen “hashimato” hastalığı otoimmün bir hastalık olup
tiroit bezine karşı antikor oluşması sonucu gelişir. Bu hastalığında en önemli ve ilk belirtilerinden bir tanesi
halsizliktir. Tiroit hormonu yetersizliği metabolizmamızın yavaşlamasına ve enerji düzeyinin azalmasına neden
olur.


Obezite

Fazla kiloları 24 saat sırtınızda taşıdığınız gereksiz bir yük olarak düşünün. İnsan markete gidip 5-6 kilo tutan 2 torba alışverişi 5-10 dakika taşıdığı zaman bile kolları kopuyor. Birde bu yükü 24 saat taşıdığınızı düşünün. Tek başına bu bile insanı yorar ve halsizleştirir. Ancak obezitenin bunun dışında çok önemli birtakım etkileri var obezitenin en önemli etkilerinden bir tanesi uyku kalitesini bozmasıdır. Bunun ötesinde obezite aynı zamanda insülin direnci ve şeker hastalığına neden olur.


Bir başka önemli faktör ise obezitenin yarattığı bu halsizlik hareket düzeyini azaltır ve insanı bir fasit daireye sokar ve iş daha da vahim hale gelir. Dolayısıyla bu fasit dairenin bir an önce kırılması gerekiyor.


Zayıflama Diyetleri

Zayıflama diyetlerinin temel ortak özelliği kalori kısıtlamasıdır. Harcadığımızdan daha az kalori aldığımız takdirde kilo verileceği düşünülür. Bu mantıken doğru gibi gelebilir ancak yanlıştır. Zayıflama diyetleri bir kronik açlık hali yaratır ve metabolizmamız buna kendini yavaşlatmak suretiyle cevap verir. Metabolizmanın yavaşlaması da enerji düzeyinin azalmasına ve halsizliğe neden olur. Zayıflama diyetleri aynı zamanda çok kez yetersiz ve dengesiz beslenmeye neden olarak halsizlik durumunu daha da kötüleştirir.


Vitamin ve Mineral Yetersizliği

Sağlıklı beslenen kişilerde vitamin ve mineral eksiklikleri pek fazla görülmez ancak bazı özel durumlarda
yetersizlik oluşabilir; sigara kullananlarda, alkol kullananlarda, hastalık ve ameliyat sonrası beslenme bozukluklarında, zayıflama diyeti yapanlarda, et ve karbonhidrat ağırlıklı beslenen kişilerde, meyve-sebze ve salatalardan yetersiz beslenenlerde, vegan beslenen kişilerde vitamin yetersizlikleri görülebilir. En sık görülen vitamin ve mineral yetersizlikleri ise; C vitamini, D vitamini, özellikle B12 vitamini, E vitamini, Kalsiyum, Magnezyum, Çinko ve Demir.


Kronik Enfeksiyonlar

Kronikleşmiş yani müzminleşmiş enfeksiyonlar çok zaman kendilerini klasik hastalık belirtisi ile göstermezler.
Özellikle kronik bronşit, sinüzit ve kadınlarda sistit çoğu zaman sinsi seyredebiliyor. Kronik enfeksiyonlar, enflamasyona neden olarak metabolizmamızı ciddi şekilde bozabiliyor ve bu kronik enflamasyon halide halsizliğe neden olabiliyor.


Özellikle başta söylediğimiz gibi 5-10 günü geçen halsizliklerde ve giderek ağırlaşan halsizlik durumlarında altta
yatan önemli bir durum olabilir. Bu durumda yapılacak en iyi şey bir sağlık kontrolünden geçmektir. Sağlık kontrolünde anemi yani kansızlığın olup olmadığı, tiroit hormonlarının yeterli olup olmadığı, insülin direnci ve şeker hastalığının olup olmadığı, vitamin yetersizlikleri karaciğer böbrek ve kalp fonksiyonları araştırılmalı gerektiği takdirde de tetkikler derinleştirilmelidir.


Halsizliğe Karşı Alınacak Önlemler

  • Günde 7-8 saat kaliteli uyku,
  • Hareket
  • Keten tohumu tüketmek
  • Süper besinlere soframızda fazlasıyla yer vermek
  • Sağlıklı bir bağırsak florası için lifli gıdalardan zengin beslenmek
  • Kilo kontrolü

Halsizliğin önüne geçmek için alınacak önlemlerdendir. Kilo kontrolünü sağlamak için aralıklı oruç uygulayabilirsiniz. Bu sizin otofaji yaparak gençleşmenizi sağlayacak ve daha zinde bir beyin, daha aktif bir yaşam tarzı sunacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir